Filistin’de İsrail’in Mülksüzleştirme ve Kimliksizleştirme Politikaları Paneli

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Ortadoğu ve Afrika Araştırmaları ve Uygulama Merkezi (ORDAM), İsrail’in Filistin halkına uyguladığı mülksüzleştirme ve kimliksizleştirme politikalarını örnek vakalar ve uluslararası hukuk bağlamında ele aldı.

“Filistin’de İsrail’in Mülksüzleştirme ve Kimliksizleştirme Politikaları” adlı panelde konuşan ORDAM Müdürü Prof. Dr. Zekeriya Kurşun, Filistin coğrafyasındaki ana problemin mülkiyet meselesi olduğunu, Filistinlilerin, Müslüman Arapların ve Hristiyanların kendi coğrafyalarından koparılarak kimliksizleştirildiğinin altını çizdi.

Filistin’i yurt edinme niyetlerinin başladığı 1880’lerden itibaren Yahudi sermayesinin, İngiliz manda yönetimi ve İsrail’in işgal yönetiminin tüm amacının, asırlardır buranın öz insanı olan Filistinlileri mülksüzleştirmek ve kimliksizleştirmek olduğunu ifade eden Kurşun, “İsrail adeta Filistinlilerin mülkiyet hakları üzerinden buldozer gibi geçmiştir. Filistinliler, işgal altındaki yerlerin çoğundan mülteci olarak çıkarılmış veya yer değiştirilmişlerdir. Filistinlilerin pek çoğu kendi coğrafyalarının hangi coğrafyaya bağlı olduğunu bilmemektedir. Bu bağlamda Türkiye araştırmacılarına büyük iş düşmektedir.” dedi.

İsrail’in kimliksizleştirme politikasını büyük ölçüde yeni hukuki gerekçeler üzerine inşa ettiğini, bu yönüyle meselenin araştırmacılara büyük bir yük yüklediğini dile getiren Kurşun şunları kaydetti:

“Mülkiyet meselesi üzerinde çalışılmalı ve en azından bu coğrafyanın ilk kez özel mülkiyete geçiş süreci olan 1847’den sonraki düzenlemeler, coğrafi bilgi sistemleri de kullanmak suretiyle haritalar üzerine işlenmelidir. Bugün Mağaribe Mahallesini birkaç fotoğraftan başka bir şey dışında anlayamıyoruz. İç dönüşümleri takip edemiyoruz. Yarın Şeyh Cerrah Mahallesini de takip edemeyeceğiz. Bunlar yapılırken de üç dönemin iç hukuku ve uluslararası hukukla bağlantılı olarak incelenmesi gerekiyor. Osmanlı tapu ve mülkiyet düzenlemeleri, manda döneminde bunların nasıl yönetildiği ve İsrail iç hukukunda bunların nasıl şekillendiği… İsrail bu konuda çok ciddi uzmanlar yetiştiriyor. Batıda da kısmen konuyla ilgilenenler var ama Türkiye’de Filistin mülkiyet meseleleriyle sadece vakıflar bağlamında ilgileniliyor, genel olarak mülkiyet bağlamında araştıranlar bulunmuyor. Filistinlilerin coğrafyayla olan ilişkilerini yeniden hayata geçirmeliyiz. Elimizdeki verileri şimdi sonuç alamasak bile gelecekte sonuç alacaklar için hazırlamamız gerekiyor.”

800 yıllık vakıf mahallesi buldozerlerle yıkıldı

Bartın Üniversitesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Hasan Hüseyin Güneş, “Kudüs’te Bir Mülksüzleştirme Örneği: Mağaribe Mahallesi” başlıklı konuşmasında 800 yıllık bir geçmişi ve İslam tarihinde vakıf olarak kurulan tek mahalle olması nedeniyle önem arz eden Mağaribe Mahallesi’nin kuruluşunu, yapısını ve 1967’deki İsrail işgali sırasındaki yıkılışını anlattı.