Türkiye-Afrika İlişkilerinde Yeni Metod Arayışları Çalıştayı Yapıldı

24 Nisan 2024, Çarşamba günü Üniversitemizin Üsküdar Yerleşkesinde Ortadoğu ve Afrika Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (ORDAM) ile İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF)’nin birlikte düzenlediği “Türkiye-Afrika İlişkilerinde Yeni Metod Arayışları” başlıklı çalıştay gerçekleştirildi. Çalıştayda 14 tebliğ sunulmuştur. FSMVÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Zekeriyya Kurşun hocamızın açılış konuşması ile başlayan çalıştayımızda hocamız Türkiye-Afrika ilişkilerinin sürdürülebilir olmasının öneminden bahsetmiş ve saha çalışmalarının Türkiye-Afrika ilişkilerinde daha fazla önem kazanması gerektiğini ifade etmiştir. Hacı Bayram Veli Üniversitesi’nden Doç. Dr. Yunus Turhan tebliğinde proaktif ve çok boyutlu bir dış politika anlayışınının bir aracı olarak dönüşen Türkiye’nin dış yardımlarının, son 15 yılda geleneksel ana akım dış politika araçları arasında pozitif anlamda ayrıştığını vurgulayarak uluslararası politik ekonomiden güvenliğe kadar pek çok alanda Türkiye’nin dış yardım pratiğinin incelendiğini fakat bu konuda kapsamlı bir teorik ve metodolojik çalışmanın bugüne kadar henüz yapılmadığını ifade etti.

İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi (IRCICA)’nden Dr. Gassim İbrahim tebliğinde Afrika’nın iç dinamiklerini doğru okumanın kıta ülkelerine yönelik doğru stratejiler geliştirebilmek için önemli olduğunu belirterek Türkiye’nin Afrika politikasının Türkiye’nin vizyonuna ugun olarak şekillenmesi gerektiğini ve ayrıca Türkiye’nin Afrika politikasının saha araştırmalarına dayanarak yapılması gerektiğini vurgulamıştır. Anadolu Ajansı’ndan Dr. Gökhan Kavak ise internet ile iletişimin kolaylaştığını, zirveler ile  Afrika ülkeleri ile Türkiye arasında iletişimin arttığını, Afrika’nın sosyo-kültürel yapısını STK’lar aracılığı ile tanıdığımızı ifade ederek Türk medyasında bilinçli bir istihdam politikasına ihtiyaç olduğunu vurgulamıştır. Cape Town Üniversitesi’nde doktora çalışmalarını sürdüren Fatma Yıldız tebliğinde Türkiye’nin Afrika ülkelerinde bir model olabilir mi sorusunu incelemiştir. Türkiye’nin siyasi, ekonomik ve askeri tecrübesinin ve sömürü geçmişinin olmamasının Afrika ülkeleri ile güçlü iletişim kurulmasında önemli dinamikler olduğunu belirtmiştir. Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi’nden Prof. Dr. Hasip Saygılı ise yabancı öğrencilerin Türkiye’ye aidiyet duygusunun güçlü bir şekilde tesisine yönelik çalışmaların yapılmasının öneminden bahsederek bunun TürkiyeAfrika ilişkilerinin geleceği açısından önemli olduğunu ifade etti.

İstanbul Üniversitesi doktora adayı Gözde Söğüt ise  özellikle 2011 yılında Somali devletinin ve halkının güvenliğini geliştirmeye yönelik politikalar izleyen Türkiye’nin bölgedeki barış inşacısı konumunu güçlendirdiğinin ifade ederek barış inşası yaklaşımının hem devlet inşasını hem de toplum içinde barışı sağlamaya yönelik iki yönlü bir süreci ifade ettiğinin ifade etmiştir. Uluslararası Rabat Üniversitesi’nde doktora çalışmalarını yürüten Burak Yetimoğlu tebliğinde Afrika ülkelerindeki Yunu Emre Kültür Merkezlerinin faaliyetlerinin yerek dinamiklere uygun olarak şekillenmesinin öneminden bahsederek denetim sorunu ve merkezi planlamaların yol açtığı sorunların Yunus Emre Kültür Merkezlerinin faaliyetlerinin etkisini sınırlandırdığını ifade emiştir. FSMVÜ’den Doç.Dr. Abdurrahim Sıradağ tebliğinde Türkiye’nin Güney Afrika ile ilişkilerinde çok yönlü ve aktif bir dış politika geliştirdiğini ve bu politikanın sürdürülebilir olması gerektiğini vurgulayarak Güney Afrika’nın Türkiye’nin Sahra-altı Afrika stratejisinde çok özel bir yeri olduğunu ifade ederek bu ilişklerin stratejik düzeyde daha fazla güçlendirilmesi gerektiğini belirtmiştir. Uluslararası Öğrenci Dernekleri Federasyonu (UDEF)’ndan Azamat Arpachiev ise tebliğinde Türkiye’ye gelen uluslararası öğrencilerin Türkiye için büyük bir pazar oluşturduğunu belirterek bunun Türkiye’ye çok yönlü önemli katkısı olduğunu ifade etmiştir.