Güney Afrika’daki son Osmanlılardan gönüllü kültür elçimiz Hişam Nimetullah Efendi’ye fahri doktora

19. yüzyılda Osmanlı Devleti tarafından Güney Afrika’ya görevlendirilen İslam âlimi Ebubekir Efendi’nin torunu gönüllü kültür elçimiz Hişam Nimetullah Efendi’ye, Üniversitemiz tarafından fahri doktora verildi.

Sultan Abdülaziz döneminde bölgedeki Müslümanları eğitmek üzere Güney Afrika’nın Cape Town şehrine görevlendirilen İslam âlimi Ebubekir Efendi’nin dördüncü kuşak torunu olan Hişam Nimetullah Efendi hem ömrünü Müslümanların eğitimine adaması hem de bölge ile ülkemiz arasındaki ilişkilerin geliştirilmesinde önemli bir isim. İnsanlık onuruna çalışmalarda bulunan fikir ve aksiyon insanlarını yakından takip eden Üniversitemiz aldığı senato kararıyla; insan haklarının evrenselliğinin korunması, demokratik ve ekonomik olarak güçlü Müslüman bir toplum inşası ve Türkiye Cumhuriyeti ile Güney Afrika Cumhuriyeti arasındaki insani, siyasi ve hukuki ilişkilerin geliştirilmesine yaptığı üstün katkılardan dolayı Hişam Nimetullah Efendi’ye fahri doktora unvanı tevdi etti.

Üniversitemizin Topkapı Yerleşkesi olarak kullandığı Yenikapı Mevlevihanesi’nde yapılan Fahri Doktora Tevdi Törenine; siyasetçiler, akademisyenler, elçilik görevlileri, gazeteciler, kültür insanları ve öğrencilerden oluşan geniş bir dinleyici topluluğu katıldı.

“Afrika’daki mirasımıza saygının ifası”

Törenin açılış konuşmasını yapan Üniversitemiz Orta Doğu ve Afrika Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (ORDAM) Müdürü Prof. Dr. Zekeriya Kurşun, Türklerin Afrika coğrafyasındaki varlığının tarihsel arka planını, özellikle Osmanlı Devleti’nin bölgeye ilgisini anlatarak, “Türkiye’de Osmanlı tarihinin kısmen ihmal edildiği dönemlerde Afrikalıların Osmanlılar ile kendilerini ilişkilendirmesi, kendilerini kimliksizleştirmeye çalışanlara karşı bir kimlik mücadelesi olmuştur. Bir üniversitenin Afrika’daki Osmanlı mirasını hatırlayıp teşebbüste bulunmasına gelene kadar Sayın Cumhurbaşkanımızın 2005’ten itibaren başlattığı Afrika açılımı vesilesiyle Türkiye Afrika’yla daha yakından tanışmaya, geçmişteki mirasını anlamaya çalışmıştır. Fahri doktora takdimi bu mirasa karşı duyduğumuz saygının ifasıdır.” diye konuştu.

“Türkiye kültürel bir geçiş noktasıdır”

Mütevelli Heyet Başkanımız Mevlüt Uysal, Türkiye’nin bulunduğu coğrafya itibarıyla her dönem büyük görev ve sorumluluklar üstlendiğini, bu bilinci daima taze tutma gerekliliğini vurgulayarak, “Doğudan batıya, kuzeyden güneye bir kültürel geçiş noktasıyız ancak Afrika’nın coğrafyamızın parçası olduğunu bir dönem unutmuşuz. Biz Afrika’da geçmişte varız. 150 yıl önce Afrika’nın en güneyine Erzurumlu bir vatandaşımızı göndermişiz. Tarihçiler bunu bilir ama orada torunlarının yaşadığını halkımızın da bilmesi bize çok şey kazandıracaktır. Fahri doktora bu nedenle önemlidir ve bu bilinirliğe katkı sunacaktır.” ifadelerini kullandı.

Türkiye ile Güney Afrika ilişkilerine üstün katkı

Açılış konuşmalarının ardından Rektörümüz Prof. Dr. M. Fatih Andı, Hişam Nimetullah Efendi’nin öz geçmişini okuyarak, fahri doktora unvanı verilmesinin gerekçesini açıkladı. Hişam Nimetullah Efendi’nin ülkemizin Güney Afrika ilişkilerine tarihi bir perspektif kazandırarak karşılıklı akademik ve idari iş birliklerinin geliştirilmesine katkı sağladığını, fahri bir kültür ve eğitim elçisi olması sebebiyle de kendisine 2020 yılında Türk Vatandaşlığı tevdi edildiğini kaydeden Prof. Dr. Andı, şöyle devam etti:

“Orta Doğu ve Afrika Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin teklifi ve Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Senatosu’nun 19 Temmuz 2022 tarihli kararıyla; insan haklarının evrenselliğinin korunması, demokratik ve ekonomik olarak güçlü Müslüman bir toplum inşası ve Türkiye Cumhuriyeti ile Güney Afrika Cumhuriyeti arasındaki insani, siyasi ve hukuki ilişkilerin geliştirilmesine yaptığı üstün katkılardan dolayı Sayın Hişam Nimetullah Efendi’ye fahri doktora unvanı tevcih edilmiştir.”

“Türkiye sevgisi ile bugünlere geldim”

Konuşmasını yapmak üzere kürsüye gelen Hişam Nimetullah Efendi, bu unvana layık görüldüğü için Üniversitemize teşekkür ederek, “Atalarımın çocukluğumdan bu yana bana aşıladıkları Türkiye sevgisi beni bugünlere getirdi. Beni ailenize koşulsuz kabul ettiğiniz için teşekkür ederim.” dedi.

Çocukluğundan beri atalarının hikâyesine duyarlı olduğunu, onların mirasını bugüne taşımaya çalıştığını ifade eden Hişam Nimetullah Efendi, “Soyum İslam âlimi Ebubekir Efendi’ye kadar dayanmaktadır. Dedem, 1863 yılında Osmanlı Devleti tarafından bölgedeki Müslümanları eğitmek üzere Cape Town’da görevlendirilmiştir. Trajik ölümüne kadar vazifesini sonuna kadar ifa etmiştir. Ebubekir Efendi’nin ailesi İngiliz sömürgeciliğinin ve aynı zamanda yerel yönetimlerinin Apartheid tavırlarına ve aşağılamalarına maruz kalmıştır. Tüm bu baskılara rağmen Ebubekir Efendi’den aldığımız ilim ve irfanı bugüne kadar taşımayı kendimize vazife bildik ve ne mutlu bana ki bu ailenin mensuplarından biri olarak bugün buradayım.” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a şiir

Türkiye’nin Afrika’da çok sevildiğini vurgulayan Hişam Nimetullah Efendi, iki yıl önce aldığı Türkiye vatandaşlığından büyük şeref duyduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Suriyeli sığınmacılara kucak açarak büyük bir erdem gösterdiğini ifade eden Hişam Nimetullah Efendi, konuşmasının sonunda onun için yazdığı şiiri seslendirdi.

Konuşmaların ardından Mütevelli Heyet Başkanımız Mevlüt Uysal ve Rektörümüz Prof. Dr. M. Fatih Andı tarafından Hişam Nimetullah Efendi’ye doktora cübbesi giydirilerek, fahri doktora diploması takdim edildi. Mütevelli Heyet Başkanımız ayrıca kendisine Güzel Sanatlar Fakültesi’nde hazırlanan bir hat tablosu hediye etti.

Törenin ardından, Prof. Dr. Lokman Gündüz’ün oturum başkanlığında; Dr. Halim Gençoğlu, Dr. Ahmet Emin Dağ, Dr. Abdurrahim Sıradağ, Dr. Gassim İbrahim’in konuşmacı olduğu “Güney Afrika’da Osmanlılar ve Türkiye’nin Afrika Politikaları” paneli gerçekleştirildi. Panelde, Güney Afrika’daki Osmanlı mirasının günümüze yansımalarından Türkiye’de Afrika üzerine yapılan çalışmalara, Türkiye’nin Afrika açılımının sonuçlarından Afrika’nın sömürgeleştirilmesinde beşeri bilimlerin araçsallaştırılmasına kadar farklı başlıklarda bildiriler sunuldu.